SONAY İKİZ

                          Erkektir Yapar!!!         Bu cümle size tanıdık geldi mi? En nefret ettiğim cümle erkektir yapar cümlesi hayır efendim yapamaz; ortada bi ilişki, bi yuva varsa yapamaz ;sadakatın olmadığı yerde saygı da olmaz, sevgi de olmaz. Güvenemediği eli kimse tutmak istemez           Alyazmalım  filminde çocukken İlyas’la olamadığı için üzülen biz yaşımız olgunlaştıkça sevginin güvenmekle olduğunu öğreniyoruz.Güven olmayan yerde hiçbişey olmaz çünkü.              Farkındaysanız Kadının bütün yaşam alanını kısıtlayıp ,kendine  gelince her haltı yiyip, ama erkeğim her gün aynı yemek yenmez diyen erkekler var Ne iğrenç bi tabirdir her gün aynı yemek yenmez Kadın da yemesin her gün o zaman aynı yemeği yooo o kadın            Bu işin kadını erkeği yoktur. Sadakatsizlik  karaktersizliktir Karşı tarafa yapılan büyük saygısızlık güvenin olmadığı yerde durmayın Bir kere kabul ederseniz devamı gelecektir  Frida kahlo nun da dediği gibi namus deyince sadece kadın akla gelen herkes

                                 BEN NAİF OLDUĞUM GÜÇLÜYÜM             Bugün sosyal medyada Aydilge'nin bir ropörtajında duyduğum cümleydi. Cümle de kendimi buldum.Ben naif olduğum için güçlüyüm diyordu ;zorbalık yapmamayı güçlülük görmüyorum ;tam tersi asıl zayıflığın o olduğunu söylüyordu. O kadar doğru ki. Ben  de naif olduğum için hoşuma gitti naif mizaç güçsüzlük değil .Zorbalık asıl güçsüzlük olan. Güçlü insan neden insanları kırmaya incitmeye ihtitaç duysun ki diyor ve o kadar haklı ki  hep naif mizacım yüzünden güçsüzlükle pasiflikle yargılandım hep.           Hatta bir çok psilolojik danışman bile eziklik gibi göründüğünü söyler bu eziklik değil saygı çerçevesinde kimseye kırmadan konuşmak neden eziklik gibi görünür anlamam. Kibar olmak saygılı olmak eziklik olarak gördüğümüz yerde kaybettik insanlığımızı, saf olmayı enayilik; aptallık olarak gördüğümüz yerde bıraktık insanlığımızı, hırslı olmakla ;azimli olmayı karıştırdığımız yerde bıraktık insanlığımızı ,statüyü adam ol

                                      EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜR MÜ?               Duygu Asena'nın Aslında aşk da yok adlı kitabını okudum orda evlenmekle beraber nasıl bir aşkın yavaş yavaş bittiğini gördüm. Peki gerçekten evlilik aşkı öldürür mü?               Geçenler de bir psikoloğun bu konu da yorumunu izlemiştim. Evlilik aşkı öldürmez demişti. Aşkın bitmesinin sebebini şehvetin yerini kadınlarda şevkat almaya başlamışsa; eşinin eşi, değil de annesi gibi olmaya başlayınca aşkın öldüğünü söylemişti. Aslında bu sadece evlilikte değil uzun ilişkilerde de böyle bence sanırım .Ben uzmanı değilim tabi ki bu konunun ama deneyimleyerek  ve çevremizdeki ilişkilerden gördüğümüz kadarıyla bu böyle. Bir de anne olunca evlat dışında bir şey düşünemeyen anneler var anneliği kutsalaltırmayı abartıp; eşini, hayatını ,kendini, hobilerini boşlayıp zamanla kendilerine yabancılaşıyorlar. Evlilikte romantizm kadar önemli şehvet, tutku annesi değil eşi olun diyor bir çok danışman .Annesi, şevkatti göste

                                                        KADIN...     Ben bir kadınım. Kadın nasıl olmalı? Erkekler daha çok kafa yormuyor mu buna? .Kadın şöyle olmalı, kadın böyle olmalı. Kadın erkek eşit değildir diyen  bir kesim, feministliği düşmanlık gibi görürken; bir kesimse kadın erkek eşittir der .Evet fıtratımız farklı özelliklerimiz farklı ama hepimiz insanız insan olarak eşit değil miyiz? Nihayetinde haklarımız eşit olmalı..             Aslında çok psikolog, din adamı, yazarı takibimde okuyorum, izliyorum ,takip ediyorum, gözlemliyorum .Bazı psikologlar kadını erkekleştirdik güçlü görüneceksin, diye diye roller karıştı diyor. Belki bir miktar haklılar. Bazı mutasıplara göreyse, kadın sadece itiaat edip; her şeyi kabulenip ,köşesine çekilmeli peki bunun dengesi nerede?               Özellikle pembeyle yazdım kadını feminem renk olduğu için. İş yerimde de ofis malzemelerim pembedir. Feminem renk olduğu için neyse, asıl konumuza geri dönelim. Duygu Asena çok sevdiğim yazardır.